Three years of increased #transparency ... and counting

By
Monday, 9 February 2015

Since we launched our first transparency report back in 2012, many other companies have followed suit (more than 30, according to this recently published list by Access). These reports shine a light on government requests for customers’ information. Providing this insight is simply the right thing to do, especially in an age of increasing concerns about government surveillance.

Three years of increased #transparency ... and countingWe saw an overall increase of 40 percent in government requests for Twitter user account information since our last report. While requests have increased in many countries, Russia, Turkey, and the United States stand out from the rest. In Russia, we went from having never received a request to receiving more than 100 requests for account information during this reporting period. We did not provide information in response to any of those requests. Requests from Turkey increased over 150 percent. Again, we did not provide information in response to any of those requests. Meanwhile, we saw a 29 percent increase in requests from the United States, while our compliance rate increased 8 percent.

We’ve also included metrics covering global aggregate non-government requests via legal process for account information (which include both civil matters and defense requests in criminal cases) for the first time. With the exception of national security requests, as discussed below, this addition allows us to provide a near-complete overview of the global requests we receive for account information.

We publish copies of government-issued content takedown requests for public review on Chilling Effects when we take action on those demands and clearly mark any content we’re forced to withhold.

With that said, it is important that transparency efforts extend beyond information requests to provide a more comprehensive picture of government requests and company actions. One way we’ve tried to do that at Twitter is to publish copies of government-issued content takedown requests for public review on Chilling Effects when we take action on those demands and clearly mark any content we’re forced to withhold – a course of action we’ve followed since we first received government demands to to remove content from our platform. Publishing aggregated transparency report data every six months is helpful, but is no substitute for making individual takedown orders available as they are processed.

The top three requesting countries included: Turkey (477 requests), Russia (91), and Germany (43).

During this reporting period, we received an 84 percent increase in global government and government-sanctioned demands to remove content from Twitter. The top three requesting countries included: Turkey (477 requests), Russia (91), and Germany (43). Turkish requests generally focused on claimed violations of personal rights (such as defamation) of both private citizens and government officials. During this period, we filed court objections in response to over 70 percent of the Turkish court orders we received, winning ~5 percent of our appeals, losing ~80 percent, and having ~15 percent still pending with the courts (note: we have never used country withheld content in Turkey without receiving a court order first). As for Russia, requests ranged from promotion of illegal drugs to attempts to suppress non-violent demonstrations. While we had a compliance rate of 13 percent, we denied several requests to silence popular critics of the Russian government and other demands to limit speech about non-violent demonstrations in Ukraine. Most German requests dealt with complaints of alleged hateful and discriminatory content, resulting in 37 percent compliance. As noted above, all of the requests that resulted in a withholding are publicly available on Chilling Effects.

As more companies consider publishing or expanding their own reports, we strongly encourage them to join us and our peers at Google, Vimeo, WordPress and Wikimedia in publishing government removal demands.

Providing this level of transparency is not without its complications and sometimes means we get tough questions and criticism about our decisions. However, this candid feedback helps us to be evermore thoughtful about our policies and decisions regarding content and compliance as we navigate complex, diverse legal regimes around the world. As more companies consider publishing or expanding their own reports, we strongly encourage them to join us and our peers at Google, Vimeo, WordPress and Wikimedia in publishing government removal demands. The global community deserves this level of transparency from its governments and its service providers.

Turning to secret surveillance requests, we have recently filed a lawsuit against the United States government in federal court, seeking greater transparency in national security reporting. After our initial filing, the United States government publicly filed a redacted version of our draft transparency report with the court hearing our case. We will continue to fight for this cause.

Finally, in keeping with our global reach, we translated the prior five reports into 10 languages late last year and are in the process of localizing today’s report as well. We’ve also added interactive maps to both the information requests and removal requests sections (desktop-only for now). We hope these updates make understanding the nature of these requests and emerging global trends more accessible and engaging.

For more details, we invite you to read through our latest report.


Üç yıldır giderek artan #şeffaflık… ve devam ediyor

9 Şubat 2015, Pazartesi | Jeremy Kessel (@jer), Kıdemli Yönetici, Küresel Yasal Politikalar

2012 yılında ilk şeffaflık raporumuzu yayınladığımızdan bu yana diğer pek çok şirket de (Access tarafından yayınlanan son listeye göre 30’dan fazla) aynı şekilde davrandı. Bu raporlar, hükümetlerin müşterilerin bilgilerine ilişkin taleplerine ışık tutuyor. Bilhassa hükümetlerin gözetimlerine ilişkin kaygıların arttığı bu çağda söz konusu raporu sağlamak doğru olanı yapmaktır.

Son raporumuzdan bu yana, Twitter kullanıcı hesabı bilgilerine ilişkin hükümet taleplerinde genel olarak yüzde 40’lık bir artış gözlemledik. Talepler pek çok ülke açısından artmış da olsa, Rusya, Türkiye ve Amerika Birleşik Devletleri diğerlerinden ayrılıyorlar. Rusya açısından bu raporlama dönemine kadar hiçbir talep almamışken, bu raporlama döneminde hesap bilgilerine ilişkin 100’den fazla talep aldık. Bu taleplere cevaben hiçbir bilgi vermedik. Türkiye’den gelen talepler yüzde 150’nin üzerinde artış gösterdi. Bu taleplere cevaben de hiçbir bilgi vermedik. Bu sırada, Amerika Birleşik Devletleri’nden gelen taleplerde yüzde 29’luk bir artış gözlemledik. Uyumluluk oranımız ise yüzde 8 arttı.

Hükümet dışı yasal yollarla (hukuk davaları ve ceza davalarında savunma taleplerini de içermektedir) talep edilen hesap bilgilerine ilişkin küresel ve kümülatif ölçümlere de raporumuzda ilk kez yer verdik. Aşağıda da açıklandığı üzere, ulusal güvenliğe ilişkin talepler hariç olmak üzere, bu ekleme bize hesap bilgilerine ilişkin aldığımız talepler açısından neredeyse eksiksiz bir genel bakış sunuyor.

Bununla beraber, şeffaflık çabalarının bilgi taleplerinin ötesine geçerek hükümet taleplerine ve şirket faaliyetlerine ilişkin daha kapsayıcı bir resim sunması önemlidir. Twitter olarak bu hususu, hükümetler tarafından tanzim edilen kaldırma taleplerinin kopyalarını, bu taleplere ilişkin olarak aksiyon aldığımız ve gizlemeye zorlandığımız içeriklere net bir şekilde işaret etmek adına, Chilling Effects üzerinden yayınlayarak kamunun incelemesine sunarak – içeriklerin kaldırılmasına ilişkin olarak hükümetlerden talep aldığımız ilk andan beri izlediğimiz bir yoldur – gerçekleştirmeye çalıştık. Altı ayda bir kümülatif şeffaflık raporu verileri yayınlamak yardımcı olmakla birlikte, işleme alınan kaldırma taleplerini erişilebilir kılmanın alternatifi değildir.

Bu raporlama döneminde, Twitter’dan içerik kaldırılmasına ilişkin hükümetlerden ve hükümetlerin yetkili kıldıkları organlardan gelen taleplerde küresel olarak yüzde 84’lük bir artış gerçekleşti. En çok talep yönelten üç ülke şu şekildedir: Türkiye (477 talep), Rusya (91), ve Almanya (43). Türkiye’den gelen talepler genellikle bireylerin ve hükümet yetkililerinin kişilik haklarının ihlal edildiği (hakaret gibi) iddialarına yoğunlaşmaktadır. Bu dönemde, Türkiye mahkemelerinden bize yöneltilen kararların yüzde 70’inden fazlasına itirazda bulunduk, bu itirazlarımızın yaklaşık yüzde 5’i kabul edildi, yaklaşık yüzde 80’i reddedildi ve yaklaşık yüzde 15’i halen mahkemeler tarafından incelenmekte (not: Bugüne kadar önce ilgili mahkeme kararı tebliğ edilmeden hiçbir içeriği Türkiye’de gizlemedik). Rusya için ise, talepler yasadışı ilaçların teşvik edilmesinden, şiddet içermeyen gösterilerin bastırılmasına kadar çeşitlilik gösterdi. Her ne kadar taleplerin yüzde 13’üne uymuş olsak da, Ukrayna’daki şiddet içermeyen gösterilere ilişkin ifadelerin ve Rusya hükümetini eleştiren popüler eleştirmenlerin kısıtlanmasına ilişkin bazı talepleri reddettik. Almanya’dan gelen taleplerin çoğunluğu nefret söylemi ve ayrımcılık içerdiği iddia edilen içeriklere ilişkindi ve bunun neticesi de yüzde 37’lik bir uyum oranı oldu. Yukarıda da belirtildiği üzere, gizlenmeyle sonuçlanan tüm talepler, Chilling Effects üzerinden kamuya açıktır.

Bu seviyede bir şeffaflık tesis etmenin de zorlukları var ve zaman zaman kararlarımızla ilgili zorlu sorular ve eleştiriler alıyoruz. Ancak bu samimi görüşler, Dünyanın çeşitli yerlerindeki pek çok karmaşık ve çeşitli yasal düzen arasında yolumuzu çizerken, içerik ve uyuma ilişkin politika ve kararlarımız üzerinde her zaman daha çok düşünmemiz konusunda bize yardımcı oluyor. Daha fazla şirket kendi raporlarını yayınlamayı veya genişletmeyi düşündükçe, onları hükümetler tarafından yöneltilen kaldırma taleplerini yayınlamaları konusunda bize ve Google, Vimeo, WordPress ve Wikimedia’daki meslektaşlarımıza katılmaları için teşvik ediyoruz. Küresel toplum, hükümetlerinden ve servis sağlayıcılarından bu düzeyde bir şeffaflık hak ediyor.

Gizli izleme taleplerine dönecek olursak, ulusal güvenlik raporlamalarına ilişkin daha fazla şeffaflık sağlanması arayışıyla, Amerika Birleşik Devletleri hükümetine karşı federal mahkemede bir dava açtık. Biz davayı açtıktan sonra, Amerika Birleşik Devletleri hükümeti, şeffaflık raporu taslağımızın gözden geçirilmiş bir versiyonunu davamıza bakan mahkemeye sundu. Bu amaç uğruna savaşmaya devam edeceğiz.

Son olarak, küresel erişimimizle uyumlu olarak, önceki beş raporu geçen yıl 10 farklı dile çevirdik ve bugünün raporunu da yerelleştirme sürecindeyiz. Raporumuzu daha cazip kılmak adına, bilgi talepleri ve kaldırma talepleri bölümünde (şimdilik yalnızca masaüstü için) interaktif haritalara yer verdik. Bu güncellemelerin söz konusu taleplerin doğasının anlaşılmasını sağlayacağını ve yükselen küresel trendleri daha erişilebilir kılacağını umuyoruz.

Daha fazla detay için, sizi son raporumuzu okumaya davet ediyoruz.